Amaaan Boşver İçelim, Nasıl Olsa Sigortamız Var!"
Alkol merkezi sinir sistemi üzerine tıpkı genel anestezi yapan maddeler gibi etki eder. Ancak vücut sıvılarına kolaylıkla dağıldığından içilen miktarları ile beyinde narkoz için gerekli düzeye genellikle ulaşmaz. Bununla birlikte az miktarda alkol alımı bile bir işin yapılması için gerekli beceri, dikkat ve özende azalmaya neden olur. Bu belirtilerin ortaya çıkması için gereken alkol miktarı kişiler arasında büyük farklılıklar gösterir. Alkol alanlarda öncelikle psişik inhibisyonlar ortadan kalkar. Daha sonra muhakeme ve karar verme yeteneği kaybolur. Dikkat ve refleks aktivite hızı azalır. Hafıza kusurları oluşur.
 
Geçtiğimiz hafta basına yansıyan haber herkesi şaşırttı, "insan köpeği ısırdı" misali bir haber. "Sürücünün hatası yoksa, alkollü de olsa hasarı sigorta ödeyecek"... Yargı böyle karar vermiş. Sürücü alkollüymüş ama kusuru yokmuş. Çekici 900 km ötede bir servise taşınmış bunun parası sigortadan isteniyormuş, falan filan...
 
Trafik Kanunu da, Sigortacılık Kanunu da kesin olarak alkollü kişiler için hükümleri var. Biri suç kabul ediyor, diğeri kapsam dışı bırakıp hasarını ödemiyor. Kişilerin alkol aldıklarında fiziksel etkilerini açıklayan bir uzman yazısını yazımın girişi yaptım. "Yok şu kadar promil alkol, yok yol kenarında, yok hiç kusuru yok" bunları geçmek lazım. Alkollüysen dünyanın her yerinde suçlu sensin. Bir vatandaş olarak baktığımda bile bu karar benim vicdanımı zedeliyor. Herkes alkol kullanabilir fakat alkollüyken direksiyon başına geçmek gerçekten adam öldürmeye teşebbüsten ne farkı var. Sadece kendine değil karşısındaki masum kişilere de zararı var. Bilirkişi, olay yeri inceleme, alkol miktarının belirlenmesi işi ülkemizde henüz tam teknik ile uygulanan şeyler değil.
 
Yargı kararlarının kamu vicdanını zedelememesi ve örnek oluşturması gerekmez mi? Şimdi bu haberi okuyan, "Abi yargı kararı var, vur kadehin dibine, bir yolunu bulur karşı tarafı kusurlu çıkartır parayı da sigortacılara ödetiriz" diye aklından geçiren bir kişi bile yoktur demek mümkün mü? Ya da bu haber sonrası bir yakınını alkollü araç sürücüsünün çarpması sonucu kaybeden bir kişinin ruh halini düşünebiliyor musunuz?
 
"Ödesin sigortacılar"
 
Kamu tarafında sigortacıları hayır kurumu zanneden ve dipsiz bir para kaynağına sahip kurumlar gibi görenlerin olduğunu biliyoruz. Buna Yargı kesimi de katıldı."Ödesin sigortacılar". Sanırsınız ki, sigorta şirketlerinin alt katlarında para basma makineleri var, durmadan para basıyorlar. Turizm Bakanlığı "Tur operatörlerimiz batabilir üç kuruş prim ile bunların risklerini sigortacılara devredelim " diye kanun çıkarıyor. Sağlık Bakanlığı "doktorlar hata yapabilir tazminattan kurtulmaları için riskleri sigortaya devredelim" "Hastanelere gelen hasta sayısının bir çoğu trafik kazası sonucu geliyor, her poliçeden para kessinler Sağlık Bakanlığı'na ödeme yapsınlar." diye kanunlar çıkıveriyor. Zaten yeni Kaza tespit tutanağı uygulaması sonrası alkollü trafik kazaları bıçak gibi kesildi !. Artık hiç kimse alkollü araç kullanmıyor nedense!!!!!

Nerede çetrefilli iş var, ateşten top sigortacılara atılıyor. Bu nedenle bu yargı kararı açık söyleyeyim beni pek şaşırtmadı. "Sigortacılar nasıl olsa para basıyor ödesinler!" Ama ne yaparsınız ki sigortacılar zengin gösteriyor, hadi içelim, birşey olursa nasıl olsa sigortacılar ödüyormuş!....

Dünya Gazetesi – Can Kantar – 22.08.2012 

© Copyright 2011 Tüm hakları saklıdır .Tasarım ve Yazılım hangiacente.com tarafından hazırlanmıştır.